Sık Sorulan Sorular

.

Literatüre göre olduğunuz kilonun boyunuzun karesine bölünmesinde (kg/m2) çıkan değerin 18-24kg/m2 aralığı olmasıdır. Bu Aralık normal ağırlığa sahip olduğunuzu ifade eder. Ancak bana göre ideal ağırlık sağlık çerçevesinde mutlu olunan kilodur. Danışanlarımla ilk görüşmemde “ideal kilom ne olmalı?“Sorusuna Hemen soruyla cevap verip; “siz hangi kiloda kendinizi mutlu hissediyorsunuz?” Oluyor. Benim için önemli olan bu🧡 Kişileri belirli bir kilo sınırlandırması içine her zaman sokmamak lazım , fizyolojik yapısını da göz önünde bulundurmak gerek. Eğer olmanız gereken kilonun size az ya da fazla geldiğini düşünüyorsanız ve aynaya baktığınızda bu durum sizi mutlu etmiyorsa hedefiniz kesinlikle ‘SAĞLIK çerçevesinde ‘ mutlu hissettiğiniz kilo olmalı. Boy , yaş ve kilonun aynı olduğu iki kişide bile ağırlığın görüntüye yansıması farklıdır. Bana 55kg yakışmazken kilolu görünüyorken sizde 58 kg ın altı çökmüş bir görüntü verebilir. Bu yüzden kilonuzu belirlerken sadece kendinizi örnek alın

Mümkün👩‍⚕️ . Vücut gerek yapısal gerekse beslenme şekline bağlı olarak bel, göbek, kalça, kol, bacak, yüz, gıdı gibi kişiye göre farklılık gösterebilen bölgelerde beyaz yağ molekülü miktarını arttırabilir. Bu durum başlarda hissedilmese de sorun büyüdükçe gizlenmesi gereken rahatsızlık haline gelir. Diyete girilir sonuç alınmaya başlanınca diyet yarıda bırakılır ve artık her yarım kalan diyette istenmeyen bölgede ki yağ molekülleri hemen harekete geçer ve bölgesel yağlanma sürecini kaldığı yerden devam ettirir. Bu durum kısır döngüye girer ve her geçen gün kişide daha büyük takıntı haline gelir. . Diyet sürecinde kişiye özel hazırlanan listeye uyum ile kas kütlesini koruyarak yağdan kilo kaybı sağmak temel amacımız. Bölgesel yağlanmada ise planlanan diyet listeniz yağ yakmaya yönelik olduğundan ilk olarak hangi bölgede daha fazla beyaz yağ hücreleri fazla ise o bölgelerde incelme olmakta. Sağlıklı yaşamın %70 i beslenme, %30 u ise spor olduğundan, bölgesel incelme eylemine adım atarken sporu ve bölgesel egzersizleri de hayatımıza dahil etmeliyiz ki; maksimum sonuç ve minimum deformasyonlu bir bedene sahip olalım

Son zamanlarda çok fazla yüzyüze randevu talebi alıyorum, malesef yalnızca online beslenme ve diyet hizmeti veriyorum. Bu yüzden online diyeti daha önce denememiş ve konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyenleri bilgilendirmek için bir post paylaşmak istedim. Diyet Merkezlerine gitmek için vakit bulamıyor, kontrol günüyle iş programın uyuşmadığından diyetin aksıyor ya da sevdiğin ve danışmanlık almak istediğin Diyetisyen ile aynı şehirde/ülkede yaşamıyor olabilirsin ve ya izinli olduğun günü kontrol süreciyle geçirmeyip sevdiklerinle sosyalleşmeyi tercih edebilirsin. Zayıflama ve ya kilo alma sürecinde daha çok iletişime, sorularına hızlı yanıta ve evde olamadığın her anda diyetini bozmadan bulunduğun ortamın alternatiflerinden faydalanmaya ihtiyaç duyabilirsin. Böyle durumlarda Online diyet hizmeti tam size göre. Size özel ve yaşam şeklinizle uyumlu olarak planlanan diyetinizi uygularken Diyetisyeniniz ile Whatsapp destekli görüşme sağlayarak kendinizi diyet yaparmış gibi hissetmeden hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

Başka bir hastalığın tedavisi amaçlı kullanılan ilaçlar aynı zamanda hormon dengesiyle de oynadığı için zayıflama sağlayabiliyor(herkeste etkili değil ve kalıcı zayıflama malesef olmuyor) ancak bu ilaçlar sadece doktor reçetesi ile ve hastalık durumunda hastaya yazılıyor. Onun haricinde söylenen ve ya önerilen hiçbir ilaç ve ya ürünün zayıflama amaçlı kullanımı sağlık açısından uygun değildir ve sadece bu amaçla tasarlanmış bir ilaç yoktur. Eğer kilolarınızla baş edemiyorsanız ve bir desteğe ihtiyacınız var ise desteğiniz ilaç olmasın

İnsan vücudundan ter ve idrarla günde ortalama 1,5-1,6 lt sıvı atımı gerçekleşmektedir. Günlük sıvı tüketimimizle bu açığı kapatmak için en az 1,5 lt içilmesinin sebebi budur. Gün içerisinde tüketilen besinlerin sindirilmesinde ve metabolizmanın doğru işlemesi için de min.500-750mlsuya ihtiyacı vardır. Toplamda min. 1,5-2 lt su tüketimi sağlığımız için olmazsa olmazdır.

Zayıf kalmanın %70 i beslenme %30 u ise egzersizdir. Egzersiz yapmadan belirli bir kiloya gelene kadar mümkündür ancak kırılım noktasında egzersize gerek duyulabilmektedir. Egzersiz yapmak zorunluluk değildir fakat sağlıklı yaşam için egzersiz ve beslenme bir bütün olarak düşünülmelidir.

Kısa sürede verilen kilolar vücudu fakirliğe sokar ve hedef kiloya ulaşmanın ardından bireyin pskolojik olarak rahatlamasının ardından iştah kontrolü elden gider ve vücut fakirlik yaşadığı besinlerin yerini doldurmak için beyne mesaj gönderen dopamin, leptin, ghrelin gibi hormonları uyarmaktadır. Buna bağlı olarak iştah ve kilo kontrolünün ucu kaçar ve kişi verdiği kiloların daha fazlasını geri alabilmetedir.

Yapılan çalışmalarda metabolizma hızlandırdığı yönünde kanıtlanmış bir veri yok ancak yağ yakımın üzerine pozitif etki gösterdiğini söyleyen bazı çalışmalar mevcut. Limon yüksek oradan antioksidan içerdiğinden sabahları aç karnına 1 su bardağına yarım limonun suyunusıkıp ve ya 1 yemek kaşığı doğal elma sirkesini koyup içebilirsiniz.

İnsan vücudu aşırı susuzlukta, stres altında kalma sonucu salgılanan kortizol hormonuyla, fazla tuz tüketimi sonucu sodyumun suyu tutmasıyla ve ya fazla karbonhidrat tüketimi sonucu karbonhidratın su tutucu özelliğinden dolayı ödem oluşumuna neden olmaktadır. Böbrek, karaciğer hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi hastalıklarda oluşan ödemler hariç vücuttaki ödemi gidermek için çeşitli bitki çayları hazırlanabilir. Kiraz sapı, yeşil çay, maydanoz, yeşil elma, taze zencefil, limon gibi besinler ödem atımında yardımcı olabilecek besinlerdir.

Günde iki fincan şekersiz yeşilçay ve 1 fincan türk kahvesi tüketimi idealdir. Dışarıda içilen kahveler genede krema vb ekstraklar içerdiğinden sade kahve tüketilmesinde yarar vardır.